tr en de fr gr bg

KIRKPINAR YAĞLI GÜREŞLERİ FESTİVALİ

Resmi web sitesi
Anasayfa İletişim
Kaydet
Bülten almak için eposta adresinizi sistemimize kaydebilirsiniz.

Güreş Oyunları

      Sarayiçi Er Meydanına çıkan Pehlivanlar, aşağıda sıralanan oyunların bir veya bir kaçını ard arda rakiplerine uygulayıp yenmek için çaba harcarlar. Bu oyunları başarı ile uygulayan pehlivan rakibini yenerek başarıya ulaşır.

             GÜREŞ OYUNLARI

            ELENSE

           Yağlı güreş oyunları içinde pehlivanların korkulu rüyasıdır. Elense oyununda sağ kolun çok gergin olması gerekir. Bu kol hasmın boynunun köküne kadar dayanır.  Başparmağınız gırtlağı üzerinde, dört parmağınızda ensesindedir. Sol kolunuz sarkık durur veya sallanır aynı hal hasmınızda da vardır.

           Pehlivanlar yağlı güreşlerde elense’yi bir ölüm oyunu olarak nitelemektedir. Kırkpınar yağlı güreşlerine katılan başpehlivanlarının müthiş elense çektiği bilinmektedir. Elense çeken başpehlivan  rakibini yüzüstü kapaklandırır yahut o hızla birkaç adım yürüyerek yere yuvarlanır.

 

           TIRPAN

           İç tırpan ve dış tırpan diye ikiye ayrılır. İster sağ veya ister sol ayağınızın iç tarafı ile hasmınızın baldırına veyahut ayağının bileğine yapılacak çarpma onu devirmese bile sendelendirir. Bazı pehlivanlar vardır ki elense çekerken tırpanı da beraber vururlar. Bu taktirde elensenin sarstığı pehlivan tırpanla yere vurulmuş olur. Korkulu bir oyundur. Hiç gaflete gelmez.

           KÜNDE

          Rakibin alta olduğu zamanda uygulanır. Altınızda olan rakibinizi eliniz birini önden, diğerini arkadan geçirip kilitlersiniz. Buna künde derler. Kündenin birkaç türlüsü vardır.

           Oturarak Künde, Yer Kündesi: hasmınıza sarmayı taktınız; bir elinizi hasmınızın kasığı önüne getirir, diğer elinizi de arkadan bacaklar arasından geçirerek kilitlendikten sonra sarmayı çözersiniz.  Beline de yüklenir ve kendinize doğru çevirirsiniz.

            Bu kündeyi bozmak için de, siz kündelemek için sarmayı çözdüğünüz zaman hasmınız, sarmadan kurtulmuş olan kalçası üzerine döner.

            Şak Künde: Bir elinizi rakibinizin arkadan bacakları arasından sokar, ön taraftan kasnağı yakalarsınız. Bir elinizle de rakibinizin ya ensesine basarak havalandırır veyahut dış kasnaktan yakalayarak çevirirsiniz.

            Bel Kündesi: Hem yerde hem ayakta olur. Yerde oturur vaziyetteseniz. Rakibiniz önünüzdedir. Onun kollarınızı sokar, göbeğinde kilitler ve sonra da yüklenirsiniz. Bu sırada belinden aşağısını da kaldırarak sırtını yere getirirsiniz.

          KEMANEDE SARMA

           Rakip yerden biraz kaldırılır, sağa veya sola doğru eğerken, eğdiğiniz taraftaki ayağınızla da sarmayı takarsınız. Bu oyuna “Kemanede Sarma” oyunu adı verilir.

         KEMANEDE DIŞ KAZIK

         Pehlivan kemanede dış kazık oyununa düştüğü zaman, kemaneyi sökmek için sağ veya sol kolunu da dış kasnağa takmak gerekir.

          BOYUNDURUK

          Rakibin başını koltuğun altına aldıktan sonra yine o kolu boyuna dolamaktır. Baş çok sıkıldığı için hasmınızın durumu kötüleşir, en çok kullanıldığı zaman, paçalara dalındığı haldir.

          KAZIK

           Ellerinizden birini rakibin kisbetinin içine sokmak demektir. El arkadan girerse dış kazık, ön taraftan girerse iç kazık adını alır. Ayakta da yerde de kazık atılır. Kazığı atmasını bilmek lazımdır. Yoksa kol kırılabilir. Bilhassa rakibe belden atılan kazıklar çok etkili olur. Kazık insanın iç organlarını tazyik ettiği için zararlıdır.. Kazıkçı Kara Bekir ve Silivrili İzzet’in attıkları kazıklar daima hasımlarını pes ettirmiştir.

        Ayakta İç Kazık ve Paça: Bu oyunda rakibinizle karşı karşıyasınız. Eliniz ensededir. Bir elinizi de kasnağa atar, kendinize doğru çekersiniz. İşte o sırada kasnaktaki eliniz biraz daha içeri girer ve birden ensedeki elinizi paçaya indirerek yakalarsınız. Bunun adı iç kazıkla paçadır. Tabi rakibiniz yere serilmiş gitmiştir.

       Ayakta Dış Kazık: Rakibinize arkadan sarıldınız. Hangi eliniz müsait ise hemen kasnaktan içeri sokar, öteki elinizle de paçaya yapışırsınız. Bu oyuna da dış kazık adı verilir.

        ÇAPRAZ

      Ayakta rakibinizle karşı karşıyasınız. Vaziyet müsaittir. Hemen ellerinizi onun koltuk altlarından sokup arkasından kilitlersiniz. Göğüs çaprazı budur. Buna çift çapraz da derler. Eğer bir kol ile sarılmışsanız bu da tek çaprazdır. Bu durum olunca, olanca kuvvetinizle hasmınızı geriye doğru sürersiniz. Buna çaprazda sürmek derler. Böyle sürerken eğer ayaklarınızdan biriyle hasmın ayağına basar veya onun topuklarından birinin arkasına takarsanız ona çengellemek adı verilir.

       DALMA

       Rakibiniz ile karşı karşıyasınız. Bu sırada rakibiniz birden sizin ayaklarınıza doğru iner. Ya paçayı kapar ya da topuğu. Bazen bunlardan yalnız birisi kapılırsa tek paça, tek topuk; eğer ikisi birden kapılırsa çift paça, çift topuk adını alır.

        Dalmanın karşılığı üç tanedir: Birisi boyunduruktur. Boyundurukta ya yükseltir, yahut üzerine yatarak bastırırsınız. İkincisi, ellerle dalanın başına basarak geri sıçramaktır. Üçüncüsü de, sanki çapraza girecekmişsiniz gibi ellerinizi koltukların altına sokup geriye doğru itmektir.

       KÖSTEK

        Yerde güreşiyorsunuz. İki elinizle rakibin bir veya iki ayağını birden sımsıkı yakalamaya köstek denir. Bu ayakta da olabilir. Birden kendinizi dizüstü atar, rakibinizin ayağına sarılırsınız. Bu oyuna da, dalarak köstek vurmak adı verilir.

     SARMA

    Ayağınızı altınızdaki rakibinizin ayağının iç tarafına sokup dolamaktır. Sarma takılan taraftaki kola dayanır, öteki el ile de sarma takılan bacağın paçasından yakalarsınız. Sarmadan kurtuluş zordur. Yalnız yağlı güreşte değil, alafrangada da, serbest güreşte de en mühim rolü oynayan oyun sarmadır. Pehlivanı altınıza aldığınız zaman onu kazıklayıp kıpırdatmayacak olan oyun yalnız sarmadır.

   Sarmanın iki türlüsü vardır. Bir ayakla sararsanız tek sarma, iki ayakla sararsanız çift sarma olur. Sarmayı çözer başka bir oyuna geçersiniz. Bunda muvaffak olamayacağınıza, rakibinizi kaçıracağınıza aklınız erdi mi hemen yine sarmaya geçebilirsiniz. Demek ki güreşin esası, anası, babası, muvaffakiyetin en büyük amili sarmadır.

     SARMAYI SÖKMEK

      Sarmanın birçok türlüleri vardır. Fakat işi karıştırmamak için hemen söyliyeyim ki sarmanın güreşte bu kadar mühim rolü varken ondan kurtulmanın da çaresi vardır. Buna sarmayı sökmek derler. Siz sarmayı vurdunuz. Sarmayı vurduğunuz taraftaki kolunuza dayanan rakibiniz, sarmayı taktığınız bacağınızın paçasından yakalayarak çeker ve sarmayı söker. Sarmayı söktükten sonra ne yapar o belli olmaz. Beklenmedik oyunlar olabilir. Sizi kıskıvrak saran sarmayı söktükten sonra alt tarafına Allah kerimdir.

       SARMADAN KALKMAK

        Rakibimiz tarafından Sarmaya alınıp, sökemedik, rakibimiz olanca kuvvetiyle bizi eziyor. Zaten sarmadan maksat, olduğu yere mıhlamakla beraber, vaziyetin icaplarına göre alacağı oyunu da  kararlaştırmaktır. Sarmaya aldığınız hasmınıza tek veyahut çift kurt kapanını vurursunuz. Olanca kuvvetinizle üzerine abandığınız için nefes aldırmaz, iflahını kesersiniz. Sarmayı sökmeksizin biraz yana yatar, bir yan kazık vurabilirsiniz. Görülüyor ki sarma büyük bir avantajdır.

         Altta olduğunuzu farzediniz. Bir de sarma vurulmuştur. Sarmayı takanın sağ ayağını kendi sağ kolunuzla kavrayınız. Bu işi yapınca siz de hasmınızı sarmışsınız demektir. Yalnız kuvvet almanız lazımdır. Bunun için de dizinizi yere dayadınızsa ayağa kalktınız demektir. Oyunun alt tarafı zekanıza bağlıdır.

       SARMADAN KALKARKEN KALKANI BOZMAK

        Sarmaya aldığınız rakibiniz sarmanızdan kurtuluyor, siz de sırtındasınız. Mutlaka elinizin biri boştur. O el ile paçasından yakalarsınız. Sarmadan kalkış da bozulur. Herhangi bir şekilde rakibinizi sarmadan kurtulup ayağa kalktığı zaman bir elinizle hasmınızın paçasından kapmak onun ayağa kalkmasına mani olmaktır.

       CEZAYİR SARMASI

        Türk sarması olduğu gibi Cezayir sarması da vardır. Bu sarma tam kalça üzerinden vurulan sarmadır. Bu oyunla hasmınızı ayağından fazla kalçasından bağlamış olursunuz. Bundan kurtulmak için üzerinize, daha ziyade kalçanızdan yüklenmiş olan hasmınızı, adeta bir kıç kılçığı atarak önünüze düşürmek lazımdır.

        SARMADAN DÖNMEK

        Sarma oyunlarının en tatlısı budur. Rakiminizi sarmaya aldınız mı, işiniz iştir, şimdi istediğimi yaparım, dememelisiniz. Güreşte kafası işler, tekniği kuvvetlidir, dediğimiz işte budur. Siz beni istediğiniz kadar sarmaya alınız. O sarma ile sizi ben altıma alıveririm. Bu iş nasıl olur demeyin…

            Bakınız şöyle: Siz sarmayı vurunuz. Alttayım. Artık kıpırdayamaz dediğiniz bir zamanda, hatta belki de çevirmeye başladığınız sırada ben sarma takılan taraftaki kolumu sizin belinizden aşırır, kasnağa takar, öteki ayağımı da içeri doğru çekerek üzerinize dönüveririm. Güreşte teknik dediğimiz budur. Hasmınızın bir kılının oynamasından bile ne yapmak istediğini anlayacaksınız.

      SARMADAN ÇEVİRMEK

       Sarmayı takınca vaziyet öyle kapana, kazığa müsait değildir. Hemen bir gıcırı bükme yapmak lazım. Onun da kolayı var: Hasmınızın üzerine çullandınız. Yere dayanıp kuvvet almasın diye sizin yükleneceğiniz tarafın karşısındaki eli içeriden tutar, o istikamete yüklenerek çevirirsiniz.

        YASLAYIP KOL İLE ÇEVİRMEK

        Sarmanın şöyle bir oyunu daha vardır. Bu da sarmada yaslanıp kol ile çevirmektir. Rakibinizi altınıza aldınız. Mesela sol taraftan sarmayı vurdunuz. Sol kolunuzu rakibin sol kolu altından sokarak ensesine sağ elinizle birleştirerek kilitler, öteki tarafa doğru çevirirsiniz.

       Bunun bir de şu çeşidi vardır: Rakibinize sarmayı vurduğunuz zaman elinizin biri ile hasmın ayağından tutar ve kaldırırsınız. Fakat bu faydalı bir oyun değildir.

        KATIR YULARI BOYUNDURUK

        Rakibinize boyunduruğu vurduktan sonra iki elinizi birden rakibinizin gırtlağına dolamaktır. Pek az yapılan bir oyundur. Fakat boyunduruğun çok korkunç bir oyun olduğunu unutmamak lazımdır. Rakibinizi her yerde, ayakta da boyunduruk vurabilirsiniz. Boyunduruğa aldığınız rakibinizin aynı zamanda üstüne de yüklenirsiniz. Sonra da önünüze doğru çeke çeke çökertirsiniz. Bunun adına boyundurukla bastırmak derler.

       Böyle boyundurukta iken rakibinizin kafası işlememiş de kendisini gelişigüzel bırakmış ise, yani açık vermişse hemen bir kaz kanadı alabilirsiniz. Koltuğunuzun altındaki başını yukarı doğru şiddetle sıyırarak paçaları kapabilirsiniz.

       TİLKİ KUYRUĞU

 Siz üsttesiniz. Sarmayı da bozarak kündeye geçeceksiniz. Alttaki ellerinden birini ters kıvırarak sizin ya çenenizden yakalar yahut omzunuzdan. Ve sonra yere doğru çeker. Maksat sizin kündenizi bozmaktır.

        KEPÇE

        Elinizi rakibinizin arkasından bacakları arasına sokmaya denir.

       KÖPEK KUYRUĞU

       Sarmadan kurtulurken yapılır. Sarmayı taktığınız rakibiniz, altınızda dönerken, onun döndüğü taraftaki elinizle, rakibin alnından, çenesinden veya gırtlağından karşılar ve sırtüstü edersiniz.

          KAZ KANADI

Tehlikeli bir oyun çeşidi olan Kaz Kanadı’nın iki şekli vardır. Tehlikeli bir oyundur. Kolun kırılması bile işten değildir. Bazı defa da sağ ve sola doğru gerilen kolların sinir sistemleri bozulmaktadır. Bu sebeple kaz kanadında çok beklememek biraz da mürüvvet işidir. Vaziyet icap ediverince hasmınızın başını sağ veya sol koltuğunuz altına alır ellerinizi de onun koltukları altından geçirir ve sırtında birleştirerek kilitlersiniz. Buna ön kaz kanadı derler.

           Bir de rakibinizi arkadan veyahut yan taraftan sarmışsınızdır. Yine ellerinizi onun koltukları altından geçirerek ensesine kilitlersiniz. Buna da arka kaz kanadı adı verilir. Bu iki esas ve ana usulü bildikten sonra birçok teferruata girişebilirsiniz. Mesela kaz kanadına aldığınız kimse size çengel takar ve elbet sizin oyununuz da neticesiz kalır. Çengelin sağ veya sol ayakta takılması, yalnız kelimeyi değiştirir. Netice yine aynıdır.

            Böyle bir kaz kanadı tehlikesine düştüğünüz zaman birden bire kollarınızı arkaya ve omuzlarınızı da geriye doğru atıverdiniz mi bu tehlikeden kurtulur ve sıyrılırsınız amma bu işin çabucak ve bir an içinde oluvermesi, rakibinizin karşı bir tedbir almasına meydan vermemeniz lazımdır.

          GICIRI BÜKME

           “Gıcırı Bükme’’ bir oyun ismi değildir. Pazu kuvvetiyle ve rakibinize olan üstünlüğünüzle kabul ettirdiğiniz her harekete bu isim verilebilir.

T.C. EDİRNE BELEDİYE BAŞKANLIĞI - Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali Bilgi ve Dokümantasyon Mrk.
Babademirtaş Mh. Hastane 1 Sok. No:11 22100-EDİRNE +90 284 2134100 info@edirnekirkpinar.com © 2015 Her hakkı saklıdır. İzinsiz hiç bir şekilde içerik kullanılamaz.
0.024 sn.