“Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali”, dünyanın en eski geleneksel spor faaliyetlerinden biridir.
Avrupa’da düzenlenen ve Türkiye’nin 2008 yılında ilk defa katıldığı “Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Ödülü‘nü kazanan Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali, 16 Kasım 2010 tarihinde de UNESCO’ nun ‘’İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesi’ne dahil olmuştur.
Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali bir taraftan insanların yakınlaşması ve dayanışmasını sağlarken, diğer taraftan da bireylerin kendi kültürlerini tanımaları açısından önemli bir toplumsal işlevi yerine getirmektedir. Sarayiçi Kırkpınar Er Meydanı, Türkiye Başpehlivanı’nın belirlendiği tarihi bir yer olmakla birlikte, ülkenin bir çok yöresinden gelen ve başarılı olmayı hedefleyen pehlivanlar için kendini gösterme, hemde toplum içinde iyi bir yere sahip olma mücadelesini gerçekleştirdiği yerdir.
Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin ortaya çıkış efsanesine göre; 1357 yılında Orhan Gazi'nin Rumeli'yi ele geçirmek için düzenlediği seferler sırasında oğlu Süleyman Paşa askerleriyle Edirne'yi üçüncü defa geçici olarak ele geçirdikten sonra, Edirne civarında keşif akınına çıkar. Öncü birlik geri döner ve şimdi Yunanistan’ın topraklarında kalan Simavina (Samona)’da mola verirler. 40 yiğit burada güreşe tutuşurlar. Saatlerce süren güreşlerde, adlarının Ali ile Selim olduğu rivayet edilen iki kardeşin bir türlü yenişemedikleri görülür. Daha sonra bir Hıdrellez gününde, Edirne yakınlarındaki Ahıköy çayırında aynı çift yeniden güreşe tutuşurlar. Bütün bir gün güreşmelerine rağmen yine yenişemeyen kardeş pehlivanlar, gece boyunca da mum ve fener ışığında mücadelelerini sürdürmeye devam ederler. Ancak solukları kesilerek oldukları yerde can verirler.
Arkadaşları onları aynı yerdeki bir incir ağacının altına gömerek oradan ayrılırlar. Yıllar sonra ise aynı yere gittiklerinde iki pehlivanın mezarlarının bulunduğu yerde gür bir pınar görürler. Bundan sonra halk orada yatanların anısına o yöreye “KIRKPINAR” adını verir.
1361 yılında Murat bey ve Uç beyleri'nin Edirne'yi dördüncü defa feth ettikken sonra Murat Bey'in emri ile aynı yılın yazında kırk yiğit akıncıların anısına bir güreş düzenlenmiştir. Bu düzenlenen güreş, "Kırkpınar Güreşleri" adıyla tarihe geçmiştir. Bundan sonra her yıl Hıdırellez günü Kırkpınar Güreşleri yapılması gelenek haline gelmiştir.
Yunanistan’ın Samona merası içindeki alanın adı KIRKPINAR çayırıdır. Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı sonunda Kırkpınar Güreşleri Edirne ile Mustafapaşa yolu arasındaki “Virantekke” denilen yerde düzenlenmiştir.
Kurtuluş Savaşı’nı kazanan Türk ordusunun 25 Kasım 1922 günü Edirne’yi Yunanlılardan kurtarmasından sonra, gerek savaş sonrası ülkede yaşayan insanlara moral ve eğlence kaynağı yaratmak gerekse yerel ekonomiyi ayağa kaldırmak, tekrar ata yadigârı olan güreş sporunu canlandırmak gibi amaçlarla 1923 yılı ve sonrasında yeni girişimler yapılmaya başlanmıştır.
Kırkpınar güreşlerinin tekrar başlatılması için altı arkadaş önayak olmuştur. Şevket Ödül, Ekrem Demiray, Tevfik Sülün, Nazım, Mehmet ve Şazi adlarındaki bu kişiler, Edirnelilerin mesire yerlerinden olan Sarayiçi’nde 18 Mayıs 1924 tarihinde yeniden Kırkpınar güreşlerini başlatmışlardır. Bu güreşlerden önce de 1923 yılında yine Sarayiçi’nde Türk Ocağı tarafından bir eğlence düzenlenmiş, bu eğlence esnasında da meşhur pehlivanlarımızdan Adalı Halil’in yönetiminde güreş müsabakaları gerçekleştirilmiştir.
Kırkpınar Ağalarının desteği ile düzenlenen güreşler dönemler içinde Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Halkevi, Edirne Belediyesi ve T.C. Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü işbirliği ile organizasyonlar yürütülmüştür.
1950 yılından itibaren “Kırkpınar Yağlı Güreşleri” T.C. Edirne Belediyesi’nin organizasyonu altında düzenlenmeye başlamıştır. Başlangıçta “Kırkpınar Yağlı Güreşleri Panayırı” adıyla üç gün olarak gerçekleştirilen bu etkinlikler, 1966 yılından itibaren “Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri ve Kültür Etkinlikleri Haftası” adıyla yedi gün kutlanmaya başlamıştır. 2010 yılında UNESCO'nun Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne dahil olmasından sonra da "Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali" adıyla düzenlenmektedir.
Kırkpınar’ı diğer güreş etkinliklerinden ayıran, yüzyıllardır geleneksel görünümünü koruyan iç içe girmiş bir kültürel yapıda olmasıdır. Köklü bir kültürel geleneğin bireyler, gruplar ve topluluklar tarafından sürdürülmesi, Somut Olmayan Kültürel Dünya Mirası anlayışının yaygınlaşmasına bu açıdan da katkıda bulunmaktadır.
Mayıs 2014 tarihinde kurulan “T.C. Edirne Belediye Başkanlığı Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali Bilgi ve Dokümantasyon Merkezi” çatısı altında gerçekleştirilen çalışmalar ile Kırkpınar Yağlı Güreşleri ile ilgili toplanabilen tüm yazılı, sözlü, görsel ve elektronik belgeler bir veri tabanında toplanarak interaktif ortamdan tüm dünya ile paylaşılmıştır. Yürütülen bu projeye her gün yeni bilgi ve belgeler eklenmekte çalışmalar sürdürülmektedir.